İspanya turu

Barselona gezisi

Ispanya’nin bu güzel sehrini görmeyenlere siddetle tavsiye ederim. Üc günde zamanim yettigi kadariyla gezdim, cok ta hosuma gitti, tam yasanacak yer diyebilirim. Neden mi? Tarih var, kültür var, modern yasam var, sahil, plaj, genis kaldirimlar, müze, liman, havalimani, futbol..hersey var. Iklimi de cok güzel. Sahi, bir de Gaudi var.
``O da kim, Barselona’da mi oynuyor?´´ diyenleri duyar gibi oluyorum. Itiraf etmeliyim ki, Barselona’yi görmeden önce Gaudi’nin bir mimar oldugunu biliyordum ama bu derece enteresan eserleri oldugunu bilmiyordum. Ispanya’daki Art Nouveau akiminin öncüsü bu Katalan mimar, resmen sehrin cehresini degistirmis, resimlerde de görebileceginiz gibi öyle enteresan eserleri var ki, hayran kaldim. Malesef 1926‘da 74 yasindayken tramvay carpmasi sonucu hayatini kaybetmis. Hatta Barselona’daki bazi modern yapitlarda, köprülerde, binalarda bile onun sanatinin izlerini görmek mümkün.

Barselona’yi anlatirken nereden baslayacagimi bilmiyorum ama ilk önce havalimanindan baslayayim. Sehrin 7 km disindaki büyük havalimanina ilaveten 100 km kuzeydogusunda Girona ve 80 km güneybatisinda Reus havalimanlari mevcut, yani cevresinde üc havalimani mevcut ve ücü de vizir vizir calisiyor. Hemen burada bir parantez acip, Antalya havalimani etkilenir diye Alanya-Gazipasa havalimanini binbir bahaneyle acmayanlarin kulagini çınlatayim.
Barcelona bu konuda sansli, nereye ucak varsa, hangisi ucuzsa insanlar o havalimanini seciyor. Biz de Girona havalimanina inip, bir saatlik otobüs transferinden sonra otelimize yerlestik.
Barselona sehri, Katalonya özerk bölgesinin 1,6 milyon nüfuslu baskenti. Konusulan dil, ispanyolca’dan önce katalanca, her yerde önce Katalan, sonra Ispanyol bayragi dalgalaniyor. Ispanya’nin en zengin bölgesi, dolayisiyla ayrilikci partilerin de odagi.
Tarihi ve turistik acidan bircok görülecek yer var, onlara deginecegim ama turistler icin esas olay Placa de Katalunya meydaninda baslayip, 1,2 km uzunlugundaki gezinti caddesi La Rambla boyunca devam edip, deniz kiyisindaki Kristof Kolomb (Mirador de Colom) heykelinde biten bölge. Hatta biraz daha uzatirsak, heykelden La Rambla Mar caddesi boyunca limana ve oradaki modern carsi, müze, eglence alanlari bölgesine kadar uzanan bölge. buraya teleferikle de geciliyor ama bilinlecek yer epey ters bir yerdeydi, biz binmedik.
``ben nasil bulcam buralari, nerde bu anlattiklarin?´´ diye düsünenleriniz varsa alacak eline sehir planini bakacak, ya da acacak google earth’i calisacak biraz..baska türlü olmaz.
La Rambla’da gezerken kapali bir pazar yeri göreceksiniz, denize dogru inerken sagda, adi MERCAT Bouqueria. Öyle güzel bir yer ki biz iki kez gezdik. Meyvenin, sebzenin, sarküterinin, baligin en güzel bir sekilde sergilendigi bir pazar yeri, mutlaka gezilmeli. Bir de La Rambla’dan denize dogru inerken, sol taraftaki bölge cok önemli. Bu bölge Barselona‘nin old city‘si, adi Barri Gotic. Adindan da anlasilacagi üzre, bircok tarihi bina, dar sokaklar..enfes güzellikte, burasi da mutlaka gezilmeli.

Barselona’yi gezmek icin en iyisi Barcelona Bus Turistic sirketinin iki günlük otobüs biletini almak.  O kadar rahat ki iki katli otobüslerle gezmek, duraklarda en fazla 5 dakika bekliyorsunuz, hemen otobüs geliyor. Bu karti her otel satiyor. Iki günlük bilet 30.-€ civarinda ama ödediginize degiyor, istediginiz kadar geziyorsunuz. Bu otobüsün yesil, mavi ve kirmizi diye üc turu var.
Yandaki linkte de görebileceginiz gibi kirmizi ve mavi turda en önemli görülecek yerler yer aliyor. Yesil hat, genelde 1992 olimpiyatlarinda yapilan, deniz kiyisindaki tesislere götürüyor ama o bölgeyi zamaniniz varsa en sona birakin derim cünkü sehirde görecek cok sey var.
``eee…anlattin, anlattin, say artik, neresi görülecek?´´..derseniz sayalim bakalim; tabii Antoni Gaudi’nin eserleri cogunlukta. Mesela enfes güzellikte ve 170 dönüm büyüklügündeki Park Güell, mutlaka gezilmeli ve en az iki saat ayrilmali. Yine 1883’te baslamis oldugu ama bitiremeden öldügü (hala bitmedi) Famila Sagrada kilisesi, öyle degisik bir mimari ki, hicbir baska yapita benzemiyor. Burasi Barselona’nin en önemli yapiti olarak sayiliyor. Yine Gaudi’nin yaptigi iki orjinal bina 1877’de acilan Casa Batlla evi ve 1910’da acilan Casa Mila evleri. Bunlarin baska hicbir yerde göremeyeceginiz mimarisi mutlaka görülmeli, iclerine girmek epey pahali ama disindan bile görseniz deger gitmeye.
En basta da dedim ya, yasanacak sehir Barselona. Plaji bile var, ama sonradan yapma. Evet sonradan yapmislar. 1992 Barselona olimpiyatlarindan önce deniz kiyisinda fabrikalar varmis, yikmislar onlari Barcelonata plajini yapmislar. Valla ben gezerken hic anlamadim suni oldugunu, taa ki sonradan ögrenene kadar. Hatta günümüzde en iyi sehir plajlarindan sayiliyormus ki, gercekten cok güzel, birkac kilometre uzunlugunda ve cok genis. Biz gittigimizde Mart ayi olmasina ragmen sehre sirtini dönüp deniz kokusunu icine cekmeye gelmis bircok insan vardi sahilde. Düsünsenize Izmir‘in veya Istanbul‘un icinde bisikletle 10 dakika’da ulasabileceginiz bir plajin oldugunu. Düsünemiyorsunuz degil mi? Valla denedim ama ben de düsünemedim. Bisiklet deyince aklima geldi, Barcelona da bellki noktalarda kiralik bisikletler var, kredi kartinizi kullanip onlari kiralayip, gezip, istediginiz bir durakta yine birakabiliyorsunuz, sistem tamamen otomatik olarak isliyor, bu sistemin bir benzeri yenilikci belediyesiyle bilinen Alanya'da da var.

Barcelonata plajina varmadan önce yine modern Liman tesisleri, carsilar, müze, sinema salonlari, dev akvaryum falan mevcut. Sahildeki bu bölgeler sehrin modern yüzünü teskil ediyor, buranin adi Maremagnum. Sahi burada bir de Katalonya müzesi var, görmemek imkansiz dev gibi bir bina. Vakit ayirip gezmeye calisin.
Yine Barselona futbol kulübünün 98 bin kapasiteli stadi Camp Nou’da görülecek yerler arasinda ve otobüsün mavi tur güzergahinda yer aliyor. Burada biz ilginc bir sey yasadik, size de anlatayim; Stadyum kompleksinin önünde otobüs duruyor ve iniyorsunuz, stadi gezip, cikista yine otobüse biniyorsunuz. Biz gittigimizde otobüs te epey doluydu, neyse stada varinca bircok kisi indi, biz de indik, durakta bekleyen bircok turist te bindi. Otobüs gitti ve biz 5 metre ilerdeki kapiya yönelince, görevli eliyle ``giremezsiniz´´ isareti yapip, stad gezisinin bugün mümkün olmadigini söylemez mi? O anda insanoglunun ne kadar bencil oldugunu birkez daha görmüs olduk. Bizler otobüsten inerken, durakta otobüse binmek isteyenlerden bir kisi bile inenleri, ``stad kapaliymis, girilmiyor´´ diye uyarmadi, cünkü otobüste yer acilsin istiyorlardu. ``yuh dedim, yuh !´´, insanlik gercekten öldü. Neyse, demir kapinin disindan stada bakip, bir dahaki otobüsü beklemeye basladik. Otobüs gelince ben inenlerden birkac kisiyi uyardim ama yine de bircogu indi..``demek ki uyarsan da inecekmis millet, iyilik te yaramiyor kardesim :-))´´ deyip, turumuza devam ettik.
Yine enteresan yerlerden biri de kirmizi güzergah üzerindeki Poble Espanyol, Ispanyol köyü. Burasi 50.000 m² alanda kurulu bir acikhava müzesi. Ispanya’nin tüm bölgelerinden evlerin, karakteristik mimarileriyle yapildigi, icinde gezebileceginiz, el isi, cam isciligi gibi sanatlarin sergilendigi bir sanat köyü diyebiliriz. Gezmek icin en az iki saat kadar zaman ayirmalisiniz.
Sanat ve tarih’e daha merakli olanlar bu sehirde cok daha fazla sey bulacaklardir ama ben detaylara girmiyorum.

Vakti olanlar icin bir tavsiyem daha olacak. Sehrin 50 km kadar kuzeyinde Montserrat diye daglik bir bölge mevcut.
1200 metre yüksekligindeki bu kayalik bölge, bizim Kapadokya'dakine benzer, erozyon ile olusmus, enterasan kaya sekillerine sahip. Dagicilik ve dag yürüyüsleri icin cok uygun bir bölge ve kitle turizmi yok.
Yani Barselona'da yok yok, yeterki bos zamaniniz ve paraniz olsun.
Barselona’yi gezmek icin en az üc gün gerekli, dört gün olursa rahat rahat gezersiniz, iki gününüz varsa da otobüslerle gezersiniz ama biraz stres olur. Daha fazla vaktiniz varsa ve deniz tatiliyle kombinasyon yapmak isterseniz 70-80 km kuzeyde Lloret de Mar diye bir sahil kasabasi var, orada konaklayabilirsiniz. Ama en güzeli, eger vaktiniz varsa, feribotla Balear adalarindan Mallorca’ya gecmek ve tatile orada devam etmek olur.
Biz mart basinda gittik, hava ilik ve genelde günesliydi, sanirim Nisan-Mayis ve Eylül-Ekim aylari, Barcelona'yi gezmek icin en ideal aylar olur. Yemek konusu, diger yazilarida da belirttigim gibi, Türk damak tadina biraz ters. Söyle ters. Eger ayni Italya’daki gibi cok para verip iyi restoranlara giderseniz iyi yemek var, ama turistik yerlerde kalite beklememek gerekiyor, cok ödeyip doymuyorsunuz. Hele kahvaltilari bir türk icin cok yetersiz. Kendilerinin bizimkine benzer bir kahvalti kültürü olmadigi icin, söyle güzel bir kahvalti ettigimi hatirlamiyorum ki Ispanya’nin cesitli bölgelerine ve adalarina defalarca gittim. Deniz ürünlerini sevenler yemek acisindan daha memnun döneceklerdir, Ispanyol mutfaginda bize göre daha fazla deniz ürünü, özellikle karides, kalamar..vs kullaniliyor.
Umarim bu güzel Akdeniz sehrini bir nebze tanitabilmisimdir sizlere. Artik Türkiye’nin cesitli havalimanlarindan da Barselona’ya bircok direk ucak seferi var ve imkani olanlarin gitmesini tavsiye ederim.

Saygilar

Ercan Toprakyaran

Bu yaziyi paylasmak istiyorum.

GEZI YAZILARI bölümüne geri dönmek istiyorum